Translate

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Kuyudaki Kurbağa Gökyüzünü Kuyunun Ağzı Kadar Sanır !

Bir Çin atasözüdür yazımın başlığı! Oysa ki Atalarımız yüz yıllardan beri çağ açıp çağ kapatırken, Orta Asya'dan Viyana kapılarına kadar ulaştırdığı imparatorluk sınırlarında öylesine güzel sözler bırakmışlardır ki gelecek kuşaklara; yeryüzü var oldukça ışık olsun yarınlardaki aydınlığa diye…

Gel gör ki günümüzde değil atasözlerini insanlığa her alanda yüzlerce eser kazandırmış İbni Sina dan Mimar Sinan'a, Karacaoğlan'dan Mevlana ya, Piri Reis'e ve daha yüzlercesine ilim irfan sahibi Türk büyüklerimizi unuttuk bile…!!!

Koskoca bir imparatorluğu; ilimden , bilimden uzaklaştığı ya da uzaklaştırıldığı için kaybettik… Zamanın gerisinde kalmaya başladığımız an çökmeye başladığımız an olmuştur…

Derken bir imparatorluğun küllerinden Kurtuluş Savaşıyla yeniden doğmuş, Cumhuriyeti kurmuş, hedefi muassır medeniyetler seviyesine ulaşmak olarak belirlemiş bir Ulus olarak tarih sahnesindeki yerimizde hızla ilerlemeye devam etmişiz…

Ne olduysa Atatürk’ün ölümünden sonra hızla ilimden, bilimden uzaklaşmaya başlamış, kendi kendimizle kavga ettirilmeye, sağ sol olayları, bir dönem Asala olayları, sonrasında 30 yıldır da pkk olaylarıyla Çin atasözündeki kuyudan gök yüzüne bakan kurbağa misali etrafımızda dönen dümenlerin; petrol için yapılan planların, gelecek 20 yıl içinde su için çıkacak savaşların, ülkemiz üzerinde oynanan oyunların önemini hala ama halaaaa kavrayamadan iç meselelerle uğraşır durur ; tabiri caizse kördüğüm olmuş vaziyetteyiz…

Siyasetçilerin kavgalarını dinlemekten, kısır çekişmelerden, kendi içinde birbirinin kuyusunun kazılmasını izlemekten bıktık artık ..!!!

80'li yıllarda Milli takım 5 gol yerken televizyonlardan yenildik ama ezilmedik nidalarıyla yetişen bir gençlik, kuyudaki kurbağa değildi de neydi…??? Örnekler çok geçmişten ama günümüzden bir iki örnek ile bitireceğim yazımı…!!

Televizyonlardaki dizilerle gençliğe sunulan sahte yaşamlarla, kuyuya hapis olmamak elbette ki elde değil.

Suni gündemlerin peşinde siyaseti ranta çevirmekle mi muasır medeniyetler seviyesine ulaşacağız??? ya da ithal atletlerin, Elvan Abelegese'nin rekorlarıyla! yoksa milli takımda Makro Paşa' nın atacağı gollere alkış tutmakla mı???

Gençliğin kavgasını insanlarla değil, bilimle yapmasını istiyorum... Savaşı topla tüfekle değil, okuyarak öğrenerek, cehalete karşı yapmalarını istiyorum... Petrolü Araplardan, doğalgazı Ruslardan almayı değil, kendi petrolümüzü çıkarabilmelerini istiyorum. Rüzgar enerjisini, güneş enerjisini hatta dalga enerjisini yabancılara satabilmelerini istiyorum...

Gençlerin yüzündeki umutsuzluğu, gelecek kaygısını değil; gözlerindeki pırıltıyı, başarının verdiği tatlı tebessümü görmek istiyorum!!!

Kuyudaki kurbağanın bir masal kahramanı olduğunu biliyorum!!! Ama ille de birinin gelip onu ÖPMESİNİ beklemiyorummmmm... Haykırıyorummm Çünkü biliyorummmki;

" MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KUVVET DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR...""
Kerim AKÇAY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder