Translate

16 Kasım 2008 Pazar

Yunus Emre

GELDİ GEÇTİ ÖMRÜM BENİM
Geldi geçti ömrüm benim / şol yel esip geçmiş gibi Hele bana şöyle gelir / bir göz açıp yummuş gibi
İşbu söze Hak tanıktır / bu can gövdeye konuktur Bir gün ola çıka gide / kafesten kuş uçmuş gibi
Miskin adem oğulları / ekinlere benzer gider Kimi biter kimi yiter / yere tohum saçmış gibi
Bu dünyada bir nesneye / yanar içim göynür özüm Yiğit iken ölenlere / gök ekini biçmiş gibi
Bir hastaya vardın ise / bir içim su verdin ise Yarın orda karşı gele / Hak şarabın içmiş gibi
Yunus Emre bu dünyada / iki kişi kalır derler Meğer Hızır, İlyas ola / abıhayat içmiş gibi

BİZ DÜNYADAN GİDER OLDUK
Biz dünyadan gider oldu / kalanlara selam olsun Bizim için hayır dua / kılanlara selam olsun
Ecel büke belimizi / söyletmeye dilimizi Hasta iken halimizi / soranlara selam olsun
Tenim ortaya açıla / yakasız gömlek biçile Bizi bir asan veçhile / yuyanlara selam olsun
Dünyaya gelenler gider / hergiz gelmez yola gider Bizim halimizden haber / soranlara selam olsun
Miskin Yunus söyler sözün / yaş doludur iki gözün Bilmeyen ne bilsin bizi / bilenlere selam olsun

DOLAP NİÇİN İNİLERSİN
Dolap niçin inilersin /derdim vardır inilerim Ben Mevlaya aşık oldum / onun için inilerim
Benim adım dertli dolap / suyum akar yalap yalap Böyle emreylemiş Çalap / derdim vardır inilerim
Beni bir dağda buldular / kolum kanadım kırdılar Dolaba layık gördüler / derdim vardır inilerim
Dağdan kestiler hezenim / bozuldu türlü düzenim Ben bir usanmaz ozanım / derdim vardır inilerim
Suyu alçaktan çekerim / çıkar yüksekten dökerim Görün ben neler çekerim / derdim vardır inilerim
Yunus bunda gelen gülmez / kişi muradına ermez Bu fanide kimse kalmaz / derdim vardır inilerim

AŞIK SANA BİR SÖZÜM VAR
Aşık sana bir sözüm var, bu arş nenin üstündedir Hikmetine akıl ermez, bu arş kürsün üstündedir
Kamil sana bir sözüm var, bu kürs nenin üstündedir Hikmetine akıl ermez, bu kürs levhin üstündedir
Derviş sana bir sözüm var, levih nenin üstündedir Hikmetine akıl ermez, levih gökler üstündedir
Kamil sana bir sözüm var, yerler nenin üstündedir Hikmetine akıl ermez, yerler öküz üstündedir
Derviş sana bir sözüm var, öküz nenin üstündedir Hikmetine akıl ermez, öküz balık üstündedir
Aşık sana bir sözüm var, balık nenin üstündedir Hikmetine akıl ermez, balık suyun üstündedir
Aşık sana bir sözüm var, su da nenin üstündedir Hikmetine akıl ermez, su rüzgarın üstündedir
Yüzünü Hürmüz'e tutmuş, kuyruğun firenge atmış Yeri götren sarı öküz, yüz on dört bin yaşındadır
Kabe'yi belinde tutmuş, ağzını Hürmüz'e açmış Kuyruğun karnına atmış, mağrib maşrık başındadır
Gözlerin ırmayıp bakar, silkinse dünyayı yıkar Şundan hayli elem çeker, bir sinecek başındadır
Gönü var dağlardan kalın, tüketmez mahluklar yağın Kuvvetlidir şöyle yeğin, sanki on dört yaşındadır
Titreyişi zelzeledir, boynuzları velveledir On iki ayağı vardır, her biri bir kösededir
Aşık Yunus söyler bunu, ne güzel yaratmış Gani Çifte koşayıdım onu, hikmet onun işindedir

BE HEY KARDEŞ HAKKI BULAM MI DERSİN
Be hey kardeş hakkı bulam mı dersin Hakka yarar amel işlemeyince Bu sırrın ötesin duyam mı dersin Mürşid-i kamille başlamayınca
Gel hey kardeş gel sen birliğe özen Birliktir her nefsin kal'asın bozan Hiç kendi kendine kaynar mı kazan Çevre yanın ateş eylemeyince
Aşkın odu geldi yüreğim harlar Aşkı olan, arı kendini neyler Behey Yunus sana söyleme derler Ya ben öleyim mi söylemeyince

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder