İstanbul seni çok seviyorum. Sende doğmadım belki ama ikinci sevdam oldun Rize den sonra. Koca 9 yılın geçti. Üniversiteyi sende bitirdim. Yetmedi senin sevdan, sende kalmaya devam ettim. Belkide sende geçen zamanımın çoğu boştu ama senin havanı almak yetti. İstanbula sevdalanan ondan kolay kolay vazgeçemez.
Tabiki de bir soru var; bu sevdanın hiç mi zor tarafları yok? Her sevda da olduğu gibi İstanbulu sevmenin de bazı zorlukları var.
Şu trafik varya insanı kendinken bezdiren şey işte İstanbulu seviosan katlanacan.
İstanbulu seviyorsun vede gezmek istiyorsun, biyerleri gidip eğlenmek istiyorsun ama nerde gitmek istediğin yere gidene kadar zati otöbüsüste pestilin cıkıyor. Hele şu özel halk otobüsleri yokmu paket olana akdar insan alıyolar 3 kuruş daha fazla kazanacagım diye. Hele ki muavinler demezmi. ARhaya gidelim arhası boş diye, Başımın tepesi dumanlanıyor ve saldırasın geliyor adama vede ne yazıkki bu şekilde munakaşalarım çok oldu.
Fazlada uzatmak istemiyorum İstanbulda yaşayanlar çok iyi bilir bu çileyi.
Gelelim yapılması gerekene GEzmek istiyosanız İstanbulda, Trafiğin olmadığı zamanı beklemek en güzeli.
Ve sizlerle paylaşmak istediğim bişey daha var. Dünyada bir çok yere gittim, samimiyetimle söylüyorum İstanbul gibi herşeyiyle dopdolu ve harikulade bir şehir daha yok. Tabikide her yerin kendine has güzellikleri var ama Bütün güzelliklerin toplandığı bir yer var; Orası, işte orası İSTANBUL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder